Ülkemizin Ciğerleri Ormanlarımızla Birlikte Geleceğimiz de Yok Oluyor
ORMAN YANGINLARI HAKKINDA ÇEVSADER Basın Açıklaması 05.07.2025
Dünyada ve ülkemizde artan iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden biri olan hızlı sıcaklık artışı ve insan kaynaklı olduğu varsayılan, son yıllarda artarak devam etmesi öngörülen orman yangınları sadece ağaçları değil; içinde barındırdığı canlıları, ekosistemi, çevreyi ve halk sağlığını da ciddi şekilde tehdit etmektedir. Her yangın; toprağı, havayı, suyu ve en önemlisi geleceğimizi yok etmektedir.
Çevre Sağlığı Teknisyen ve Teknikerlerinden oluşan Çevre Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Derneği (ÇEVSADER) olarak tüm üye ve meslektaşlarımız adına; doğanın korunmasını yalnızca mesleki değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Orman yangınları sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda ciddi bir çevre sağlığı sorunudur.
Ormanlar sanıldığının aksine sadece ağaçlardan ibaret değildir; onlar iklim düzenleyicisi, su kaynaklarını besleyici, hava temizleyici ve biyolojik çeşitliliği koruyucu doğal varlıklardır.
Orman Yangınlarının Çevre ve İnsan Sağlığına Etkileri
Son günlerde ülkemizin çeşitli bölgelerinde meydana gelen orman yangınları yalnızca doğal yaşamı değil, insan ve çevre sağlığını da ciddi biçimde tehdit etmektedir.
Hava Kirliliği ve Solunum Sağlığı
Orman yangınları sırasında ortaya çıkan yoğun duman; karbon monoksit, azot oksitler, ozon gazı gibi zararlı maddeler içermektedir.
Yangınlarla birlikte havaya karışan bu zararlı gazlar, solunum yolu hastalıklarını artırmakta; toprak ve su kaynakları kirlenmekte, yaşam kalitesi düşmektedir. Ekosistemin bozulmasıyla birlikte iklim krizinin etkileri daha da derinleşmektedir.
Yangınların etkisi yalnızca çıktığı bölgeyle sınırlı kalmayıp, rüzgârla birlikte çok daha geniş alanlara yayılarak halk sağlığını tehdit etmektedir.
Bu kirleticiler özellikle çocuklar, yaşlılar, astım gibi solunum hastalıkları olan bireyler için ciddi sağlık riskleri oluşturmakta; gözlerde yanma, boğazda tahriş, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi akut semptomlara neden olabilmektedir.
Bu doğrultuda yangın bölgelerinde yaşayan halkımıza şu önemli hatırlatmaları yapmak isteriz:
-
Dumanlı ve kirli havalarda açık alanda bulunmaktan kaçınılmalı,
-
Zorunlu durumlarda maske kullanılmalı,
-
Ev ve kapalı alanlarda pencereler kapalı tutulmalı, hava temizliği sağlanmalı,
-
Özellikle risk grubundaki bireyler (yaşlılar, çocuklar, kronik hastalar) korunmalı,
-
Yangın bölgelerine izinsiz girilmemeli, yetkililerin uyarılarına mutlaka uyulmalıdır.
Orman Yangınlarında İçme Sularının Kirlenme Riski
Orman yangınlarının ardından kül ile birlikte toksik kimyasallar yerüstü ve yeraltı su kaynaklarına karışabilmektedir.
Bu durum:
-
Baraj, gölet ve dere sularında kimyasal yükü artırarak içme sularının kalitesini bozabilir.
-
Özellikle yangın bölgelerine yakın su şebekelerinde ve bireysel su kuyularında kontaminasyon riski oluşur.
-
İçme suyu sistemlerinin düzenli olarak analiz edilmesi ve klorlanması sağlık açısından son derece önemlidir.
Bu nedenle kamuoyuna şu çağrılarda bulunuyoruz:
-
Yangın öncesi ve sonrası bölgelerde yetkililerin uyarıları dikkate alınmalıdır.
-
İçme suyu kaynaklarıyla ilgili şüpheli durumlarda belediyelere ve ilgili İl ve İlçe sağlık müdürlüklerine mutlaka başvurulmalıdır.
-
Ormanlık alanlarda ateş yakılmamalı; piknik ateşi, sigara izmariti gibi yanıcı maddeler ile yangın çıkarabilecek mercek görevi gören cam ve şişe parçaları kesinlikle atılmamalıdır.
-
Yangına sebep olacak faaliyetlere karşı caydırıcı önlemler artırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
-
Halk, orman yangınları konusunda bilinçlendirilmeli ve eğitilmelidir.
-
Şüpheli durumlar anında ilgili kurumlara bildirilmeli; erken müdahale için gerekli sistemler güçlendirilmelidir.
-
Doğaya zarar veren her eylem, aynı zamanda halk sağlığına yönelik bir tehdit olarak görülmelidir.
ÇEVSADER olarak, bu ülkenin doğasına, ormanlarına ve insanına karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu sorumluluğu yalnız taşımayacağımıza; toplumun her kesimini doğayı korumaya davet ettiğimize dikkat çekmek isteriz.
Ayrıca bu süreçte, sahada tüm güçlüklere rağmen görev yapan tüm sağlık, orman ve afet çalışanlarına başarılar diliyor; halk sağlığını önceleyen her türlü önlemin bir an önce alınmasını ve uygulanmasını önemle vurguluyoruz.
Unutulmamalıdır ki, ormanlar sadece doğanın değil, insan hayatının da güvencesidir. Onları korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.
ÇEVRE SAĞLIKÇILAR EĞİTİM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ